Büyüme için Gelir Eşitsizliği Şart mı ?
![]() |
Bir ülkede yaşayan insanların gelir farklılıklarını ölçmek için kullanılan ölçülerden bir tanesi de lorenz eğrisini kullanarak hesaplanan gini katsayısıdır. Bildiğimiz gibi 0 ile 1 arasında olan bu değerin 1’e yaklaşması gelir eşitsizliğinin daha fazla olduğunu bize gösteriyor. Verilere baktığımızda ise en fazla gelir eşitsizliğinin olduğu bölgelerin gelişmemiş olan Afrika ülkelerinde olduğunu görüyoruz. Burdan gelir eşitsizliğinin ülkenin kalkınma seviyesi ile bir korelasyona sahip olduğunu görüyoruz. Üç farklı görüşü de bu çerçevede gelişmekte olan bir ülke için ele alacağım.
Kuznets eğrisi bize kalkınmakta olan bir
ülkenin önce gelir eşitsizliğinin artacağını daha sonra ülke belli bir
kalkınmışlık seviyesine geldikçe bu eşitsizliğinin azalacağını söylemekte
bu çalışma üzerinden bakarsak
eşitsizliğin büyüme aşamasında olan bir olgu olduğu daha sonra azaldığını
söylemektedir. Ayrıca planlamacı kalkınma dönemlerinde ülkelerde dengesiz
büyümeler olmuştur. Sektörler arasında büyüme farkları eşitsizliği doğurabilir.
Örneğin Türkiye’de planlı kalkınma döneminde faktör gelirleri tarım aleyhine
gelişmiştir. İthal ikameci sanayileşmede tarım kesiminin gelir eşitsizliği
artmıştır. Chang’ın görüşlerinde bir örnek vermek gerekirse, gelişmekte olan
ülkeler için enflasyonist politikalardan korkulmamasını belirli bir oranda
enflasyonun kalkınmayı negatif etkisinin çok az olduğunu belirtmektedir. Fakat
enflasyonun gelir eşitsizliğini arttırdığını biliyoruz.
Bir ülke planlı bir şekilde kalkınır. Bu kalkınma sürecinde Chang dediği gibi tek bir politika sunmak zordur. Ülkeler kendi yapılarına ve kaynaklarına göre politikalar uygulamalıdır, bu süreçte sektörel ya da bölgesel bir gelir eşitsizliği olabilir. Ancak bu eşitsizliğe dikkat etmek gerekir. Çünkü gelir eşitsizliği ülkede bir ikili yapı (dualite) olmasına neden olur. Rodrik’in yapısal dönüşüm makalesinde gelişmiş ülkelerin sektörler arasında emek-verimliliği gibi farklılıkların az olmasının büyümedeki ‘yapısal değişim’ faktöründen daha az etkilendiğini görmüştük. Gelir eşitsizliği , emek-verimlilik farklarını , toplumdaki gelir esnekliğinin farklılığına , vasıfsız emeğin artmasına ve sonuçta göçe, bunun sonunda çarpık kentleşme gibi sorunları da beraberinde getirmektedir.
Özetle; gelir eşitsizliği olmak zorunda değildir ancak
ekonomik büyüme için yararlı olabilir daha doğrusu gerekli politikalar gelir
eşitsizliğine neden olabilir ancak daha sonra Rodrik makalesinde bahsettiği
gibi ‘yapısal değişim’ faktörüne etkisi vardır
Yorumlar
Yorum Gönder